Psikolojide Katarsis ve Katartik Boşaltım

Psikolojide Katarsis ve Katartik Boşaltım

Katarsis, daha önce bastırılmış duyguların, bunlarla ilişkili sorunların üstesinden gelmek için ifade edilmesidir. Terim genellikle psikanalizle bağlantılı olarak kullanılır; burada, altta yatan sorunların, bunlarla ilişkili duygular da boşaltılmadıkça çözülemeyeceğine inanılır.

Önemli Çıkarımlar


Katarsis kelimesi, biriken gerginliğin veya güçlü duyguların giderilmesini tanımlar. Psikolojide, katarsisin stres ve kaygıyı azaltma açısından faydalı olduğu düşünülmektedir.
Josef Breuer gibi psikanalitik okulun takipçileri, katarsisin psikanaliz süreciyle elde edilebileceğine inanıyorlardı. Bu, hastanın geçmiş deneyimlerini konuşmasını ve çözümlemesini içeriyordu.
Katarsis, psikodinamik ve bilişsel davranışçı terapi gibi birçok modern terapötik yöntemin merkezinde yer alır.
Kayıp, sanat, yazma ve egzersiz de dahil olmak üzere günlük yaşamda katarsis için çok sayıda katalizör vardır.
Bazıları, boşaltma ve düşünme gibi bazı katarsis türlerinin ruh sağlığını iyileştirip iyileştiremeyeceğini sorgulamış, hatta zararlı etkileri olabileceğini ileri sürmüştür.

Katartik Boşaltım



Katarsis, duygusal bir boşalmadır. Terim, eski Yunancada tam anlamıyla "arınma" veya "temizlenme" anlamına gelir. Psikanalitik teoride, katarsis kelimesi, travmatik olaylarla bağlantılı olarak daha önce bastırılmış etki veya duyguların, bu olaylar kişinin bilincine geri getirildiğinde ve yeniden deneyimlendiğinde ortaya çıkması anlamında kullanılmıştır. Daha sonra terapistler ve psikologlar, katarsisi derin bir aydınlanma hissine yol açan bir duygu patlaması olarak görmüşlerdir. Ancak modern psikolojide, bu terim daha hafif bir anlam kazanmış ve duyguları ve hisleri ifade etmenin ve serbest bırakmanın her türlü biçimi olarak tanımlanmıştır.

Psikologlar, duyguların bu şekilde ifade edilmesinin iyileşmeye ve olumlu bir ruh sağlığına yol açtığını öne sürerler. Örneğin, bir ressamın tuvale boya fırlatması veya bir boksörün atış sırasında kum torbasına yumruk atması, katarsis eylemi olarak kabul edilmeyebilir (Powell, 1995). Katarsisin psikolojik anlamdaki ortaya çıkışı, Sigmund Freud'un meslektaşı Josef Breuer'e dayanır. Breuer, bastırılmış, travmatik duyguları serbest bırakmalarına yardımcı olmak için hastalarını hipnotize etmeyi içeren bir terapi biçimi uygulamıştır. Hastaların bu duyguları bilinçli olarak ifade etmelerine izin vererek histeriden kurtulabileceklerini düşünmüştür. Katarsis kavramı daha sonra Freud'un psikanalitik teorisinin temelini oluşturacaktır. Freud, iyileşmenin ancak anlamlı, bilinçdışı düşünce ve duyguların bilince getirilmesiyle gerçekleşebileceğine inanıyordu.

Terapötik Kullanımlar


Psikoterapinin amacı, belirli sorunlarda ilerleme kaydetmek için duyguları açığa çıkarmaya ve ifade etmeye çalışmaktır.  Örneğin, bir psikoterapi seansına katılan biri, aile ilişkilerinin yetişkin ilişki sorunlarına nasıl katkıda bulunduğunu fark ettiğinde bir farkındalık anı yaşayabilir (Nichols ve Max, 1977). Terapinin belirli dalları katarsisi farklı şekillerde kullanır. Psikodinamik terapi, bastırılmış duyguları ve anıları kişinin bilincine getirmek için katarsisi kullanır. Örneğin, psikodinamik terapi gören bir hasta, kelimelere dökemediğini hissettiği acı verici duyguları ifade etmek için sanatı kullanabilir. Terapist, hastayı duygularını bu şekilde ifade etmeye teşvik edebilir çünkü bu, hastanın zor duygularla yüzleşmesi için tehdit edici olmayan bir yol sağlayabilir.

Psikanalizde terapist, danışanın bilinçdışını serbest çağrışım, kelime çağrışımı ve projektif testler yoluyla araştırır. Bilinçdışı çatışmaları tespit eder ve danışanın bunları yüzeye çıkarmasına (katarsis) yardımcı olur. Daha sonra danışanın bu durumla başa çıkmasına ve bu durumla başa çıkmasına yardımcı olurlar. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), kişinin sıkıntıya neden olan olumsuz düşünce kalıplarını belirlemesine ve bu düşünceleri daha sağlıklı bir şekilde nasıl yeniden çerçeveleyebileceğini öğrenmesine yardımcı olmak için katarsis yöntemini kullanabilir (Nichols ve Max, 1977). Bilişsel Davranışçı Terapide terapist, danışanını geçmişte kendisine zarar vermiş birine karşı hissettiği bastırılmış öfkeyi açıkça ifade etmeye teşvik edebilir. Terapist daha sonra hastanın bu öfkeyi içinde tutmanın zararlı ve verimsiz olduğunu, hayatına devam etmesini engellediğini görmesine yardımcı olur.